YILDIZ TEKNOPARK’TA COVİD-19’a ETKİNLİĞİ KANITLI
ALKOLSÜZ ,TAMAMEN DOĞAL VE EL DOSTU DEZENFEKTAN GELİŞTİRİLDİ

YOĞURT ASİDİNDEN YAPILAN DEZENFEKTAN
VİRÜSÜ TAMAMEN ÖLDÜRÜYOR

Yıldız Teknopark’ta faaliyetlerini sürdüren Yıldız Kuluçka firması Durak Nano BioTeknoloji Arge, etken maddesi alkol olmayan tamamen doğal ve etkili bir el dezenfektanı geliştirdi. Bu dezenfektan halk arasında yoğurt asidi olarak da bilinen laktik asit ile karanfil, kekik, okaliptüs, çay ağacı, aleo vera gibi bazı esansiyal bitki yağlarının karışımından oluşuyor. Amerika’nın önde gelen üniversitelerinden biri olan Utah Üniversitesi’nde COVİD 19’a karşı testleri yapılan ve COVİD 19 virüsünü tamamen öldürdüğü tespit edilen bu dezenfektanların üretimi konusunda şirket ruhsat ve izin aşamasında.

Her ne kadar normalleşme sürecine girsek de koranavirüsle mücadelemiz devam ediyor. Bu mücadelede maskelerden sonra yanımızda ayırmadığımız bir başka ürün ise dezenfektanlar. Elimizi temiz tutmak için sürdüğümüz dezenfektanlara, ortam temizliğinde de ihtiyaç duyuyoruz. Zemin ve ortamlar için kullandığımız dezenfektanlar kötü kokuyor, elimize sürdüklerimiz ise derimizi inceltip, yıpratıyor.
Hem rahatsızlık vermeyen hem de virüslerden bizi koruyacak dezenfektan ihtiyacını gören bir bilim insanı alkolsüz doğal ve etkili dezenfektanlar geliştirdi.
Yıldız Teknopark bünyesinde kurulan Durak Nano BioTeknoloji Arge’nin sahibi, Doç.Dr. Muhammed Zeki Durak’ın geliştirdiği el dezenfektanı halk arasında yoğurt asidi olarak da bilinen laktik asit ile karanfil, kekik, okaliptüs, çay ağacı, aleo vera gibi bazı esansiyal bitki yağlarından oluşuyor. Bu ürünün Covid 19 virüsünü tamamen yok ettiği ve sağlıklı hücrelere karşı ise herhangi bir zararının olmadığı test edilmiş durumda. Ayrıca içeriğinde pelemir yağ bulunan ve patent aşamasında olan bir dezentfekttan üzerinde daha çalıştığını anlatan Dr. Durak, pelemir yağının hem antimikrobiyal özelliği olduğunun hem de derimiz üzerinde bulunan canlı hücreleri geliştirmesi ve canlılığını artırdığının yapılan bilimsel deneylerle kanıtlandığını belirtiyor. Şirket şu anda tüm bu ürünler için ruhsat ve izin aşamasında. Bu süreçten sonra ise isteyen üreticilere bu ürünleri üretme izni verilecek.

NEDEN DEZENFEKTAN GELİŞTİRDİ

Doç. Dr. Muhammed Zeki Durak, Yıldız Teknik Üniversitesi akademisyenlerinden. Bio teknoloji alanında araştırmalar da yapan Durak, Yıldız Teknopark’ta 2012 yılında Durak Nano BioTeknoloji Arge şirketini kuruyor. Farklı ürünlerin geliştirilmesi üzerine çalışan şirket, antimikrobiyal gıda ambalajları, ekşi hamur stateri ve tozu geliştirerek işe başlıyor. Bu konuda Halk Ekmek başta olmak üzere farklı şirketlerle çalışmalar yapılıyor. Bu projelerinde fikrin oluşumu, fon bulunması, proje yazımı- yönetimi ve yürütülmesi, paydaşların bir araya getirilmesi, çıkacak fikri ve sınai hakların yönetimi, bunların ekonomik katkıya dönüşmesi ve ticarileştirilmesi konusunda da Yıldız TTO’dan destek almış.

Durak, biyosensörler, kan tanı test kitleri ile bazı nanoteknoloji ürünlerinin geliştirilmesi üzerine çalışırken, tüm dünya koronavirüs ile tanışıyor. Bu salgın sürecinde insanların dezenfektan ihtiyacı doğuyor. Ancak piyasada olan dezenfektanların bir kısmı virüsü öldürmüyor, bir kısmı ise deri dış tabakasını inceltiyor ya da deriye ciddi zararlar veriyor. Bu zararları gören Durak, insan sağlığına zararı olmayan, alkolsüz ve virüslere karşı etkili bir dezenfektan yapmak için kolları sıvıyor.

Cornell Üniversitesi’ndeki doktorası sırasında üzerinde çalıştığı elektrolize suyu dezenfektan üretme konusunda nasıl kullanabileceği üzerine araştırmalara başlayan Durak, o süreçle ilgili şöyle konuşuyor:

“Sadece su ve tuzun elektrolize edilmesi ile elde edilen hipoklöröz asiti (HOCl) etkin bir şekilde enkapsüle etmeyi başardık ve bu şekilde 2 yıl süre ile stabil olarak kalabilen sadece su ve tuz kullanarak bakteri, küf ve virüslere karşı etkili doğal ve ekonomik bir dezenfektan geliştirdik. Bu dezenfektan daha çok yüzey ve ortam dezenfeksiyonu açısından kullanılabilecek bir ürün oldu. Çünkü derimizdeki canlı hücrelere zarar verdiğini gördük. Diğer geliştirdiğimiz yoğurt asiti, esansiyel ve pelemir yağlardan oluşan dezenfektanı da el dezenfektanı olarak düşündük. Biyoteknoloji ve fermentasyon konusundaki tecrübelerimizi fonksiyonel bir ürüne dönüştürmek üzere kollarımızı sıvadık. Halk arasında yoğurt asidi olarak da bilinen Laktik asit ile karanfil, kekik, okaliptüs, çay ağacı, aleo vera gibi bazı esansiyal bitki yağlarının da antimikrobiyal özelliklerini araştırarak nano-teknolojinin de verdiği imkanlarla alternatif ve optimum bir ürün daha geliştirdik.” Ürünlerimizin etkinliği sadece içerikleri değil, hazırlama şekliyle de ilgili olduğunu söyleyen Dr. Durak bu dezenfektanın mikroorganizmalara etkili bir el dostu dezenfektan olduğunu söyledi

ÜRÜN TESTLERİ YAPILDI

Amerika’nın köklü üniversitelerinden biri olan Utah Üniversitesi’nin anti-viral merkezinde bu ürünlerin Covid-19’a karşı testlerinin yapıldığını aktaran Durak, “Yapılan testlerde, ürünlerin Covid-19 virüsünü tamamen inhibe ettiği ve sağlıklı hücrelere karşı herhangi bir zararı olmadığı tespit edildi. Bu şekilde belki de Covid-19’a karşı yerli olarak geliştirilen ve etkinliği Covid-19’a karşı kanıtlanan tek antimikrobiyal-antiviral ürün olduk” diyor.
Şu anda mevcut iki ürünün ruhsat ve izin başvuru süreçlerinin devam ettiğini dile getiren Durak, şirketlerden üretim konusunda iki ürüne de talep geldiğinin altını çiziyor. Bu projelerde önceliğinin kar olmadığının üzerinde duran Durak, bu ürünlerin ticarileşme süreçlerinde izin verilecek firmalardan en büyük taleplerinin ürünleri uygun fiyatla halka arz edilmesi olacağına da vurgu yapıyor.